Bir Buhran Gecesi
Bazi seylere alisilmiyor Semi. Sen her ne kadar alıştık bunlara, hep başınıza gelen seyler desen de her seferinde hep ayni aci hep ayni caresizlik.
Gecen dusunuyodum hayatta en zor şey nedir diye, ayrilik mi özlem mi, gurbet mi, surgun mu, hic sevilmemek mi. Hayattaki en zor sey caresizlik. Kaderine mahkum olmak. Ben inanmiyorum oyle cuz-i irade falan. Ne seçim yaparsan yap bi sekilde seçimlerinin en boktan sonuclarina katlaniyosun at the end. Yani belki herkes için bu böyle değildir. Bazilarinin sukran duydugu daha cok sey vardir. Benim hayatim üzerinden genelleme yapamam.
Sürekli kendimi bi çaresizlik içinde buluyorum. Bazen senin butun onlemlerinin karsisinda sekil degistirip saldiran bi virus gib sekil degistiriyo caresizliklerim. Ama hep orda. Bazen boyle süslü cümleler geliyo aklıma yok acilarinizi sevin falan diye. Hatta yillar once yazdigim biseyde vardi, gerci ben yazar falan değilim aklima gelen cümleler genelde baskalari tarafindan yazilmis yada soylenmis oluyo cogu zaman. Benim yazdigim sey; acılarım yada yalnizligim beni en uzun sure terk etmeyen sadik dostlarim gibi. Yada buna benzer bisey.
Neymis, acilarimizi yaralarimiz sevecekmisiz. Birak Allah askina Semi ya. Manyak misin sen? Otuzuna gelince biraz akillanmis olabilirsin. Yeni söylemim su. Acilar, yalnizliklar, çaresizlikler, hayal kirikliklari hic bi zaman sevilmez sevilmemelidir. Asina oldugun bi yuz olabilirler ama hic bisey yapamıyosan nefret et onlardan.
Simdi bunu seciyorum o zaman, caresizliklerimden nefret ediyorum. Surekli kapana kısılmış fare gibi hissetmekten nefret ediyorum. I always own my mistakes and not afraid of admitting them and I know how to apologize. Ama burda bi sorumluluk kabul etmiyorum. Şuan bu halde olmam uzerinde hicbir etkim yok ve lanet olsun bu kadar çaresiz hissetmeme ragmen kusecek kimse yada gidecek başka bi kapım da yok. Kafamda gokyuzunden bana bakip benimle dalga gecen bi tanri image beliriyo. Sey der gibi, "eveeet. bunları getirdim basina. napacaksın? Hadi bi soyle soyle napacaksın? başka gidecek kapın mı var? " Yok! baska kapi da yok.
Bediüzzaman bi risalesinde yazmıştı. Bi Yahudi din degistirmek istese Christian yada Musluman olabilir. Bi christian din degistirmek istese musluman olabilir. Ama bi musluman din degistirmek istese gidecek bi kapisi yoktur. Var olduğunu bi kere gordugunuz yada hissettiğiniz bir şeyi yok sayamazsınız. Yani hayatinin belli bi doneminde Allahin varligina inanmis biri adlinda yokmus diyemez. Cunku bildin vardi.
Alin size başka bi caresizlik yada dipsiz kuyu. Bi musluman hristiyan olamaz, yahudi olamaz, ateist olamaz, buddhist olamaz. Bunlardan biri gibi yasamayi tercih edebilir belki ama onlardan biri olamaz.
Ben budistlerin yasam bicimlerini beğeniyorum. Buddha nin gercekten bi ogretmen olduguna inaniyorum. Ama buddhism bana hayatta kimin iyi kimin kotu olduguna, bi sonraki hayatinda kimin Gregor Samsa kimin King Abdullah olarak dünyaya gelecegini belirleyen bi power dan bahsetmiyo. Ben bi kere inanmisim dogmamis, dogrulmamis, ezeli ve ebedi, esi benzeri bulunmayan var. Simdi bununla nasil compete yapsin buddhism?
Yorumlar
Yorum Gönder